Miyelinsiz Sinir Lifleri / 2019 Mart

Mar 7, 2019 · 7m 53s
Miyelinsiz Sinir Lifleri / 2019 Mart
Description

Beyinden bedene doğru olan liflerin büyük bir kısmı, uyarıları yavaş ileten, miyelinsiz, ince C lifleridir. Omurilikteki miyelinsiz C liflerinin sayısı, miyelinli A liflerine göre çok daha fazladır. Eğer bütün lifler...

show more
Beyinden bedene doğru olan liflerin büyük bir
kısmı, uyarıları yavaş ileten, miyelinsiz, ince C lifleridir.
Omurilikteki miyelinsiz C liflerinin sayısı,
miyelinli A liflerine göre çok daha fazladır. Eğer
bütün lifler A lifleri gibi kalın olsaydı, omuriliğin
çapı 2 veya 3 metre olacaktı.
Miyelinsiz C lifleri, bilhassa kronik sızı şeklindeki
dayanılmaz ağrıların iletilmesinde görev yapar.
Romatizma ağrıları, fibromiyalji denilen kas
ağrıları, ağır sportif aktiviteler sonrası ağrılar ve
şeker hastalığındaki bacak ağrıları bu gruba girer.
Ağrı hekime yardımcı olur. Ağrı bilgisi iyi olan
hekimler, doğru teşhis ve tedaviyi yaparlar. Bu
anlamda ağrı, başlangıçta hoş olmayan, ızdırap
veren, ancak teşhis ve tedaviye yol gösteren bir nimettir.
Miyelinsiz C lifleri, zararlı kimyevî maddelerin
hücre ve dokulara zarar vermesi neticesinde
uyarılırlar. Onları uyaran en kuvvetli madde bradikinindir.
Bradikinin ve histamin gibi maddeler,
doku zedelenmelerinde ortaya çıkarlar ve kronik
ağrıya sebep olurlar. Bu maddeler bir çeşit mikropsuz
iltihap diyebileceğimiz doku zedelenmelerinde,
hasarlanmış hücrelerden ortama salınırlar.
Ayrıca dokularda oksijen eksikliği sebebiyle meydana
gelen doku zedelenmesi de C liflerinin uyarılmasına
ve ağrıya sebep olur. Ağrı sebeplerinin
başında damar tıkanıklıkları gelir. Damar tıkanıklıkları;
dokuda karbondioksit, laktik asit, proteinleri
parçalayan enzimler ve potasyum gibi maddelerin
ortama salınmasına ve miyelinsiz C sinir
liflerini uyararak dayanılmaz ağrılara sebep olur.
Miyelinsiz C lifleri acı biberde bulunan kapsaisin
maddesi tarafından kolaylıkla uyarılır ve
acı biber deride ve mukozalarımızda (ağız içi,
mide, makat, göz) acı ve kronik ağrıya sebep olur.
Normalde uyarıları yavaş ileten C lifleri, ağrı ile
ilgili sinir sistemi elemanlarının zarar görmesi
durumunda aşırı aktif olur ki buna ağrıya aşırı
duyarlılık denilir. Bu durumda kişi, normalde ağrıya
sebep olmayan dokunma, sıcak, soğuk gibi
uyaranlar karşısında aşırı ağrı hisseder. Gözlüğünü
takması veya elbisesini giymesi bile şiddetli
ağrılara sebep olur. Ağrıya aşırı duyarlılık kalıcı
olursa buna nöropatik ağrı sendromu denilir.
Nöropatik ağrı son zamanlarda hekimlerin en
çok uğraştığı bir tıbbî problemdir. Bazı hastalar
ağrıya dayanamayıp intihar girişiminde bile
bulunabilmektedirler. Nöropatik ağrı genellikle
ruhi problemlere, psikiyatrik bozukluklara sebep
olmaktadır. Standart ağrı kesiciler, nöropatik
ağrıda etkisiz kalmaktadır. Nöropatik ağrı hayalî
olmayıp gerçek bir ağrı olmakla birlikte fantom
ağrısına benzer. Fantom ağrısı, kolu veya bacağı
kesilmiş kişilerde ortaya çıkan bir durumdur.
Kişi, kolu veya bacağı olmadığı halde şiddetli ağrı
hisseder. Ancak nöropatik ağrı gerçek bir ağrıdır
ve bu yönüyle fantom ağrısından farklıdır.
Nöropatik ağrının özelliği, ağrıya sebep olacak
bir durum olmadan, vücudun bir bölgesinde yanma,
iğnelenme, karıncalanma gibi bir uyarının
derinden hissedilmesidir. Ayrıca ağrısız bir uyarı,
mesela soğuk, bu hastalarda ağrı olarak algılanır.
Üzüntü ve stres de ağrı olarak hissedilir. Dokunma
dahi şiddetli bir ağrı algısına dönüşür. Bu tür
durumlarda vücudun bazı bölgeleri aşırı duyarlı
hale gelmiş demektir. Bu hastalar, ufak bir ağrılı
uyarıyı çok abartılı hissederler. Nöropatik ağrı,
uykuya mani olur. Hastaları daha çok geceleri huzursuz
eder. Nöropatilerin yüzde 30’unun sebebi
bilinmemektedir. Her yaşta görülebilir, ama yaşlılarda
daha sıktır. En yaygın sebebi şeker hastalığıdır.
Ayrıca, B12 ve folik asit eksikliği ve kemoterapi
ilaçları veya böcek ilaçlarına maruz kalma
durumlarında, kanser, lenfoma, mültipl miyelom
gibi kötü huylu urlar, enfeksiyonlar, zona hastalığı,
lyme hastalığı, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları,
travmatik yaralanmalar, romatoid artrit
ve lupus gibi bağ dokusu hastalıkları, genetik
bazı hastalıklar (CMT hastalığı), sinir sıkışmaları,
tiroit bezinin az çalışması, fibromyalji gibi hastalıklarda
nöropatik ağrı ortaya çıkabilir.
Şeker hastalarının yarısında nöropatik ağrı
görülür. Yüksek kan şekeri, özellikle el ve ayakların
ucundaki sinirlere, beyin ve diğer hayatî organlara
oksijen ve besin sağlayan minik damarların
duvarlarını aşındırarak fonksiyonlarını bozar.
Sinirlere giden kan akışı bozulur, sinirler hasarlanır.
Şeker hastalarında görülen nöropatik ağrıda,
artan bir şekilde sinir hasarı oluşur. Arızalanacak
ilk sinir lifleri beyinden ve omurilikten en uzaktaki
olanlardır. Ağrı ve hissizlik genellikle her iki
ayakta da kademeli olarak ilerleyerek simetrik
olarak hissedilir. Daha sonra parmaklar, eller ve
kollar etkilenebilir. Ellerde eldiven, ayaklarda
çorap hissi, geceleri yanma hissi sık görülür. Ara
sıra görülen iğnelenme ve bıçak saplanması gibi
ağrılar çok rahatsız edicidir. Nöropatik ağrı alışılmış
ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla kontrol
altına alınamaz. Nöropatik ağrı tedavisinde öncelikli
olarak bu ağrıya sebep olan hastalığa yönelik
tedaviler yapılmalıdır. Diyabeti olan hastalarda
kan şekerinin iyi kontrol edilmesi, B vitamini eksikliği
olmaması, stresi azaltmak önemlidir. Efendimiz
(aleyhissalâtü vesselâm) tarafından tavsiye edilen
hacamat, ayrıca refleksoloji ve akupunktur
genellikle iyi gelmektedir.
show less
Information
Author Çağlayan Dergisi
Organization Çağlayan Dergisi
Website -
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Podcast Cover

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search