Boğaziçi Üniversitesi'nin rektörlük binasının bulunduğu ve öğrencilerin bir aydır protesto için çeşitli etkinlikler düzenlediği Güney Kampüs'e pazartesi günü polis girdi. Oturma eylemi yapan öğrencilere sert müdahale yapılırken, akşam saatlerinde "Saat 21.00 itibarıyla sokağa çıkma yasağı başlamıştır" anonsu yapıldı.

Ardından öğrencilerin kampüsten yaptığı canlı yayınların bir kısmını sonlandıran polis, oturma eylemi yapan öğrencilere müdahale etti. Öğrenciler polis tarafından kapılara doğru çıkarılırken sosyal medya platformlarına canlı yayın yapanlar başta olmak üzere bazı öğrenciler gözaltına alındı.

Güney Meydan'daki öğrencilerden alınan bilgiye göre çevik kuvvet, "Slogan atarsanız hepinizi gözaltına alırız" dedi. Rektörlük binasının önünde de, ataması tepkilere sebep olan Melih Bulu'nun rektörlük binasından çıkışı için polis şerit oluşturdu.

Gündüz saatlerinde gözaltına alınan 108 kişiye ek olarak akşam saatlerinde 51 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerin 98'i, ifadelerinin ardından 2 Şubat'ta sabaha karşı serbest bırakıldı.

Olayın görgü tanığı olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sıcak Takip'te Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar'ın sorularını yanıtladı.

Boğaziçi'nde yaşananları detayları ile anlatan Gergerlioğlu, kendisi ile birlikte Hüda Kaya dahil bazı HDP'li isimlerin öğrencilere destek amaçlı orada olduklarını vurguladı. Gergerlioğlu'nun aktardığına göre diğer partilerden hiç kimse yoktu...

Gergerlioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun öğrencileri "işgal girişimi" ile suçlamasını yalanlayarak, "Boğaziçi kampüsünü işgal eden polistir" ifadesini kullanıyor. "Rektör Melih Bulu'yu ne öğrenciler ne de öğretim istiyor" diyen Gergerlioğlu, "İstifa etmeli" görüşünü dile getiriyor.

Boğaziçi kampüsü çevresinde 4 ila 5 bin arasında polisin bulunduğunu kaydeden Gergerlioğlu, öğrencilerin sorgusuz bir şekilde gözaltına alınmaya başlandıklarını belirtiyor. Bu esnada yaşananlara hem tepki gösterdiklerini hem de kayıt altına aldıklarını ifade eden HDP'li vekil, "Öğrenciler bir yandan slogan atarken, daha sonra darbedildiler, yerlerde sürüklendiler ve bu şekilde gözaltına alındılar" diyor ve ekliyor:

"Üniversitenin içine girmeye çalıştığımızda yine polis engeli ile karşılaştık. Çekim yapmam da engellenmeye çalışıldı. Olayların yaşandığı sırada bazı polis müdürlerinin gazeteciler için dahi gözaltı talimatı verdiğine şahit olduk."