Birey ve Toplum Üstüne

Mar 22, 2024 · 7m
Birey ve Toplum Üstüne
Description

"...Kimselerin pek uğramadığı ıssız bir köşeden bir başkasına söz etmek, söz konusu yerin ıssızlığından büyük bir bölümünü yitirmesine yol açmaz mı? Kalabalıklar, yalnızların varlığını hoş karşılamaz. Yalnızlardan söz açmak, insanların...

show more
"...Kimselerin pek uğramadığı ıssız bir köşeden bir başkasına söz etmek, söz konusu yerin ıssızlığından büyük bir bölümünü yitirmesine yol açmaz mı? Kalabalıklar, yalnızların varlığını hoş karşılamaz. Yalnızlardan söz açmak, insanların bu konuda fazlasıyla çok şey bildiğini düşünmektir. Sanılır ki, yalnız denince ne anlamak gerektiğini bilir herkes. Ama hayır, bildikleri yoktur, bir yalnız’ı asla görmüş değillerdir çünkü, kendisini tanımadan ondan nefret etmiş, ona kin beslemişlerdir. Ona komşu olmuş, onu canından bezdirmişlerdir. Bitişikteki odalarından gelen sesleri onu yolundan saptırmaya çalışmıştır. Gürültüleriyle sesini bastırması için eşyayı ona karşı kışkırtmışlardır. Ve çok eskiye dayanan bu içgüdüsel davranışlarında da haksız sayılmazlar, çünkü yalnızlar gerçekten düşmanlarıydı onların. Ama yalnız’ın başını kaldırıp bakmadığını görünce düşünüp taşınmış, bütün yaptıklarının yalnız’ın öpüp başına koyacağı şeyler olduğunu, yalnızlığında onu daha da güçlendirdiklerini ve yalnız’ın kendilerinden sürekli uzaklaşmasına yardım ettiklerini sezmişlerdir. Bunun üzerine bir başka yol izlemiş, en son, en etkili bir çareye başvurmuş, yalnız’ın karşısına değişik bir silahla, şan ve şöhretle çıkmışlardır. Bu konuda koparılan gürültüye başını kaldırıp bakmayan ve yolundan şaşmayan bir yalnız da hemen hiç görülmemiştir. Dost denilen kişiler dans ve müzik gibi olmalı, asla bilinçli değil, istem dışı bir gereksinime uyarak onlara doğru yola koyulmalıdır. Dostluk, bunun sonucunda doğup çıkmalıdır ortaya. Birbirlerine doğru yürüdüler mi, biri ötekine ayak bağı olur. Sözde pek değer taşımayıp horlanan nesnelerin bir yalnız’ın o geniş ve sevecen ellerine düşünce, nasıl toparlandıklarını hiç fark etmedin mi? Minik kuşlara benzer bu nesneler, yitirdikleri sıcaklığa yalnız’ın ellerinde yeniden kavuşur, canlanıp kıpırdanmaya başlar, uykularından uyanır, içlerinde bir yürek çarpmaya başlar, güçlü bir denizin alabildiğine iri dalgaları gibi, yalnız’ın kulak kabartmış dinleyen ellerinde kabarıp alçalır. Belki günün birinde herkesin üstesinden gelebileceği ne varsa, yalnız kişi, şimdiden onları elde etme hazırlıklarına girişebilir, başkalarınınkine göre daha az yanılan elleriyle kurup çatabilir hepsini. Dolayısıyla, yalnızlığınızı sevin ve önünüze çıkardığı acıları yakışık alır sızlanışlarla göğüslemeye çalışın. Çünkü diyorsunuz ki, bana yakın olanlar benden uzaktır, bu da işte çevrenizin açılıp genişlemeye başladığını gösteriyor. Hani yakınınız uzak olursa, çevrenizdeki genişlik ta yıldızlara kadar gidip dayanabilir demektir, pek büyüktür yani. Kimseyi kendinizle birlikte çekip içine alamayacağınız bu büyümenizden ötürü sevinin ve geride kalanlara insaflı davranın! Onların karşısında güven ve serinkanlılığı elden bırakmayın! Kuşkularınızla eziyette bulunmayın onlara, akıl erdiremeyecekleri güven duygunuz ve kıvancınızla yüreklerine ürküntü salmayın! Aranızda sadelik ve vefa duygusuna dayalı bir ortaklık kurun; öyle bir ortaklık ki, siz zamanla sürekli değişseniz de, onun ille değişmesi gerekmesin. Size yabancı bir biçimde yaşamalarını sevin insanların, giderek yaşlanıp yalnızlıktan korkan, sizin gibi yalnızlığa güven beslemeyen insanlari sevin. Yalnızız bir kez. Hani aldanabilir, durum hiç de böyle değilmiş gibi davranabiliriz. Hepsi o kadar. Oysa yalnız olduğumuzu görmek, hele böyle bir görüşten yola koyulmak ne kadar yerinde bir davranıştır. Doğru, başımızın döneceği kuşkusuzdur; çünkü gözlerimizin üzerinde dinlenegeldiği tüm nesneler çekilip alınacak elimizden, artık yakın diye bir şey kalmayacak ve tüm uzaklar sonsuz uzak’a dönüşecektir. Herkesin yaşamında öyle saatler vardır ki, insan yalnızlığı verip ne denli yavan ve ucuz olursa olsun bir beraberliği almak ister karşılığında; iyi kötü ilk rastlayacağı kişiyle, en sıradan bir kişiyle sözde birazcık bir anlaşma uğruna yalnızlığı elden çıkarmak ister… Ama belki de yalnızlığın büyüdüğü saatlerdir bunlar; çünkü onun büyüyüşü de tıpkı oğlanların büyümesi gibi birtakım acı ve sancılarla gerçekleşir ve baharın ilk günleri gibi hüzünle dolup taşar. Ancak, şaşırtmasın bu sizi. Bizlere gereken yalnızlıktır, büyük, içsel bir yalnızlık. Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak… İşte ulaşılması gereken şey bizler için. Erişkinler büyük ve önemli buldukları nesnelerle sarmaş dolaş sağa sola koşuşurken, yalnızlık içinde yaşayan bir çocuk gibi tıpkı, erişkinlerin hamaratlıklarına bir anlam veremeyen ve yaptıkları işlerden bir şey anlamayan bir çocuk gibi..." Rainer Maria Rilke --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/poetika1/message
show less
Information
Author Tuba
Organization Tuba Ulucinar
Website -
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Podcast Cover

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search